Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye, Batı ile Rusya arasında bir seçim yapmayacak

Türkiye, Batı ile Rusya arasında bir seçim yapmayacak

Rus, İranlı ve Türk liderler arasındaki üçlü bir zirve ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında Nisan ayı başlarında önemli bir buluşma, Türkiye’nin stratejik kimliğinde bir değişiklik gösteren fotoğraf fırsatları değil, ülkenin göstergeleriydi. Stratejik öneme sahip olan Cumhurbaşkanlığı’nın uluslararası ilişkiler sorumlusu Ayşe Sözen Usluer ise, bu konudaki görüşlerini dile getirdi.

“Bana göre, bu fotokop Türkiye’nin stratejik öneminin altını çiziyor ve dış politikasındaki yükselişini gösteriyor. Bu bir eksen kayması değil ”dedi Hürriyet Daily News ile yaptığı röportajda.

Erdoğan’ın, Putin’le olan yoğun diyalogu, Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırdığı için bazı çevreler tarafından değerlendirildiğini söyledi.

“Yok hayır. Bu bir şart meselesi ”diye ekledi.

“Özellikle son 10-15 yıl boyunca, Türkiye, Batı ile Doğu arasında ya da ABD ve Rusya arasında seçim yapma ihtiyacı hissetmedi. Usluer, Türkiye’nin dış politikasını Soğuk Savaş ya da Doğu ile Batı ittifakları çerçevesinde görmediğini söyledi.

Türkiye’nin Afrika ve Güney Amerika’daki girişimlerine atıfta bulunan Ankara’nın uzun zaman önce “dış politika tercihlerini çeşitlendirmeyi” tercih ettiğini vurguladı.

Türkiye’nin Suriye kriziyle ilgili olarak İran ve Rusya ile işbirliği hakkında konuştuğunu belirterek, “Rusya Suriye’ye yerleşti ve bu krizde belirleyici bir aktör oldu. Bu denklemde Rusya’yı dahil etmeden Suriye krizini çözmeyi hayal bile edemez. Aynı şekilde, İran, savaşın başlangıcından bu yana özel olarak rejimin arkasında durdu ve hücumlarda görevli olan savaşın belirleyici bir gücü haline geldi. ”

Türkiye’nin Rusya ve İran’la diyaloğu “Batı için bir varlıktır” çünkü bu aktörlerle “böyle bir diyalog yaratamaz” dedi.

“Suriye’deki krizleri onlar olmadan çözemeyeceklerinin farkındalar. Aslında, Türkiye Batı ile bu ülkeler arasında bir köprü görevi görüyor ”dedi.

Usluer, Rusya’nın Türkiye’nin Batı’daki bazı ülkelerle karşı karşıya kaldığı ikili sorunlardan yararlandığını ve Türkiye’yi NATO’dan uzaklaştırdığını iddia etti. Türkiye’nin bağımsız dış politika anlayışının altını çizdi.

“Türkiye’nin NATO ittifakında çok önemli bir üye olduğunu biliyoruz ve bu ortaklık her iki taraf için de vazgeçilmezdir. Suriye ile ilgili Rusya ile yakın bir tablo çizersek ve Rusya ile ilişkilerimiz varsa, bu, Batı ile kurduğumuz ittifakları terk ettiğimiz anlamına gelmez, ”diye ekledi.

Türkiye, askeri operasyonlardan sonra Suriye’de kaldıraç kazandı

Usluer, Türk ordusunun Suriye’ye yönelik operasyonlar yürütmesinden sonra Türkiye’nin Suriye krizinin yaklaşan siyasi sürecinde kaldıraç kazandığını söyledi.

“Türkiye, Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarından sonra hem sahada hem de masada çok güçlü bir aktör haline geldi. İnanıyorum ki, bu operasyonlardan sonra Türkiye siyasi uzlaşma sürecinde bir üst seviyeye sahip olacak ”dedi.

Usluer, üç ilkenin dikkate alınmasından sonra Afrin’de idari konseylerin kurulduğunu söyledi: Yerel nüfusun temsil edilmesi, demografik yapısının korunması ve terör örgütleriyle bağlantısı olmaması.

Afrin şehir merkezinde yerel bir konseyin 11 Kürt, sekiz Arap ve bir Türkmen temsil ettiği, Jinderes’te bir başka yerel meclisin ise 11 Kürt ve dört Arap olduğunu belirtti.

FETÖ yurt dışında operasyonel gücünü kaybetti

Usluer, 19 ülkeden Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 83 üyesinin kısa bir süre önce Türkiye’ye iade edildiğini söyledi.

Türk hükümeti, 2016 darbe girişimini düzenlediğine inanılan Gülen hareketi ile bağlantılı yurtdışındaki okulları kapatma çabalarında da bulunuyor. O, 10 ülkede toplam 76 okulun kapatıldığını ve FETÖ bağlantılı okulları devredecek 25 ülke ile anlaşmalar yapıldığını da sözlerine ekledi.

Usluer, başta Afrika ve Orta Asya olmak üzere pek çok ülkenin, Türkiye’nin neden FETÖ’yi bir tehdit olarak algıladığını anladığını, ancak ABD’nin bunu kavramakta zorlandığını söyledi.

“Yurtdışında operasyonel kapasitelerini kaybettiklerini düşünüyorum. Ama bu onların gizli varlıklarını kaybettikleri anlamına gelmez ”dedi.

Usluer, 2014’ten bu yana Cumhurbaşkanlığı’nın uluslararası ilişkilerinin başıydı, ancak 2001’den beri Erdoğan’la yakın görevde bulunuyor. Yedi yıl boyunca iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) dışişleri koordinatörü olarak görev yapmıştır.