Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir; ‘Özal yaşasaydı, Kürt sorununun çözümünde büyük bir yol kat edilirdi.’

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir; ‘Özal yaşasaydı, Kürt sorununun çözümünde büyük bir yol kat edilirdi.’

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, 17 Nisan 1993 günü 8. Cumhurbaşkanı Sn. Turgut Özal, vefat etmeseydi! Kürt sorununda büyük yol kat edilebilecek çalışmalar yapındığının altını çizerek o yıllarda yaşanan gelişmeler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

8. Cumhurbaşkanı Sn. Turgut Özal’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Özal’ın Kürt sorununun araştırılması gibi özel görevler verdiği Araştırmacı yazar Hüseyin Demir,   8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi’nin kaleme aldığı “Kürt Sorunu-Güneydoğu Anadolu’daki Durum ve Çözüme Yardımcı Olabilecek Öneriler” başlığını taşıyan raporun oluşmasındaki katkıları ile o yıllardaki gelişmeler hakkında önemli bilgiler verdi.

Özal, Kürt sorununu her yönü ile inceledi ve sonuca kavuşturmakta kararlıydı.

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, Öncelikle bir dönem birlikte çalışma şerefine nail olduğum 8. Cumhurbaşkanımız Sn. Turgut Özal ve Sn. Kaya Toperi’ye ve çalışmalarına şahit olduğum Sn. Adnan Kahveci ve Sn. Eşref Bitlis’e Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. 1990 yıllar kürt kelimesini ifade etmenin bile çok zor olduğu yıllardı. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kürt sorunun çözümü hususunda kararlı ve dirayetli bir tavır ve duruş sergilese de önünde sorunun tarifi konusunda büyük belirsizlik, Kenan evren zihniyetinin hakim olduğu siyasi, askeri ve bürokratik zihniyet ve farklı ülkelerin Kürt sorunun çözümsüzlüğünü derinleştirme girişimleri vardı. Sn. Özal, Başbakanlığı döneminde ne yaparsa Kenan evrenin veto edeceği düşüncesiyle başbakanlığı döneminde Kürt sorunu hakkında bir gelişme kaydedemedi. Cumhurbaşkanı olduktan sonra Kürt sorununun çözümü için öncelikle sorunun ne olduğu hakkında sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, güvenlik, uluslararası konjonktür ve bölgesel olarak sorunun ne olduğuna dair ilgili kurum ve kuruluşlardan ve özel ekibinden bu yönde çalışma yapılmasını istedi. ’dedi.

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, Özal’ın talimatı üzerine  8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi ile birlikte “Kürt Sorunu-Güneydoğu Anadolu’daki Durum ve Çözüme Yardımcı Olabilecek Öneriler” raporunu hazırladık.

Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Tüm birimlerden Kürt sorunun değerlendirmesini içeren raporlar geldi. Sn. Özal, tüm bakış açılarının kürt sorununa ilişkin çözüm veya çözümsüzlük, kaygı veya beklentilerini içeren gelen tüm raporları bizzat okudu ve konu hakkında kademeli olarak çözüm taslağı hazırladı. Hazırladığı çözüm taslağına yönelik o dönem birlikte çalıştığım 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sözcüsü Kaya Toperi’ye ve başyaveri kurmay albay Aslan Güner’e belirlediği hatlar çerçevesinde bir çalışma yapılması talimat verdi. Kaya beyle birlikte “Kürt Sorunu-Güneydoğu Anadolu’daki Durum ve Çözüme Yardımcı Olabilecek Öneriler” başlığında 38 sayfayı bulan bir rapor oluşturduk daha sonra rapor üzerinde o günün şartlarında açıklandığında olumsuz geri dönüş olabilecek kısımlarda yapılan değerlendirmeler ve askeri değerlendirmeler neticesinde en son hali 10 sayfadan oluşan rapor Kaya Toperi ve Aslan Güner imzasıyla Sn. Özal’a sunuldu.’dedi.

Demir, ‘Sn. Özal, beni yanına çağırarak bir kürt olarak bu konuda söylemek istediklerin var mı? Diye sorarak bakış açımı dinlemek istedi. O gün sn. Özal’a  Kaya beyle hazırladığımız raporun içeriği sizin belirlediğiniz hatlar çerçevesinde size sunduk ve ben bir Kürt olarak beklentimi şöyle özetlemek istiyorum; Yüce Allah beni Kürt olarak yaratmışsa dilim, kültürüm buna göre şekillenecek yani bir ırktan olan bir insanın en temel özelliği ve farklılığının hor görülmediği    insan onuruna yakışacak demokratik bir alan ve yaşam ortamının oluşturulması, Kürtler ve Türkleri yanlış yönlendiren ellerin kırılması, Türkiye vatandaşlığının vazgeçilmez boyutlara ulaştıracak demokratik düzenlemeler, çözüm istemeyen ve bundan nemalanan 40 başlı yılanı oluşturan çevrelerin her başının zehrini akıtmasının engellenmesi, oluşturulan toplumsal kaygılar ve korkuların dikkate alınması ve şuanda adım atılmasının çok zor olduğunu, hazırlanan raporun kademeli olarak hayata geçirilmesi ile ancak zaman içinde nihayete ulaşacağını dile getirmiştim. ’dedi.

Demir, ’Kürt sorunun çözümünde samimi olanlar ya öldüler ya da engellerle sindirildiler.’

Hüseyin Demir, ‘8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal,  farklı bakış açılarına her zaman kıymet verirdi. Bu kapsamda Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’ten Kürt sorununa karşı “ortak bir çalışma” yapmalarını istedi. Çalışma yapmak için bölgeye giden Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis “Kürt sorunu nasıl çözülmez” başlıklı bir rapor oluşturarak Mayıs 1992’de Sn. Özal’a sundular. Tabi o yıllarda diğer partiler de Kürt sorunu hakkında raporlar yayınladılar. 1987- Bülent Ecevit DSP Güneydoğu Raporu, 1990- SHP (Deniz Baykal-Hükmet Çetin- Eşref Erdem) Güneydoğu Sorunlar Raporu, 1991-MÇP Güneydoğu Raporu,  1992-Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emekli Org. Kemal Yamak Raporu,  1992-Mazlumder Kürt Raporu, 1993-ANAP Güneydoğu Raporu, 1993- Hikmet Özdemir Güneydoğu İçin Bir Model Önerisi gibi birçok kurum ve parti tarafından raporlar yayınlandı. O dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan ‘da Refah Partisi İstanbul İl başkanı iken Refah Partisi Genel Başkan Necmettin Erbakan’a sunmak için “Kürt Sorunu ve Çözüm Önerileri” raporu hazırlatmıştı. o yıllarda Kürt sorunun çözümünde samimi olanlar özellikle Adnan Kahveci ve Eşref Bitlis’in 12 gün ara ile vefat etmesi ve 8 ay sonra sn. Özal’ın vefat etmesi,  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne getiren engeller, Siyasiler tarafında çözümün dinlendirilmesinin yükselmesi ile birlikte terör olaylarının hortlaması hiç tesadüf değildi. Devamı sonraki yazımızda! ’ dedi.