Yüksek teknoloji ile geliştirilmiş coğrafi işaretli ürünler. Tarım ve Orman Bakanlığı, zeytinyağı, bal ve fındık gibi Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerinin haritalanması, kütüphanelerinin oluşturulması ve tescil belgelerinin alınması için NMR (Nükleer Manyetik Rezonans) teknolojisini kullanmaya başladı .

Edremit zeytinyağının geçtiğimiz hafta Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret patenti almasının ardından Türkiye’deki coğrafi işaretli ürün sayısı 13’e yükseldi.

Bakanlık, hem bu rakamı artırmak hem de mevcut ürünlerin pazardaki varlığını artırmak için en son teknolojiyi kullanıyor.

Buna uygun olarak NMR cihazları ile denemelere ve kütüphanenin geliştirilmesine başlandı.

NMR, zeytinyağı, bal, fındık ve tıbbi aromatik bitkiler gibi önemli Türk ürünleri için haritalama ve kütüphaneler oluşturmak için kullanılacak ve üreticilerin bu verilere dayalı olarak coğrafi işaret belgesi başvurusunda bulunmalarını kolaylaştıracaktır.

NMR cihazının bakanlığın stratejik planları doğrultusunda etkin bir şekilde kullanılması kapsamlı bir veri kütüphanesi gerektirmektedir.

Proje kapsamında bal üretiminin yoğun olduğu bilinen altı farklı coğrafi bölgede bitki florası, yetiştirme uygulamaları, arı ırkları ve coğrafi koşullar gibi faktörler dikkate alınarak çalışmalar yapılmıştır.

Balın yapısal karakterizasyonu ve bileşimini belirlemek için bu bölgelerdeki 18 ilde rastgele seçilen 100 farklı işletmeden örnekler toplandı. Bakan İbrahim Yumaklı, bu yeni teknolojilerle Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerle temsil edilen geleneksel zenginliğini daha da korumayı hedeflediklerini belirtti.

“Değerli ürünlerimizin sayısını artıracağız. Şu anda AB’de kayıtlı 13 ürünümüz var. Bu sayıyı daha da artırarak ülkemizin hazinelerini dünya sahnesine sunmayı hedefliyoruz” dedi.

Bu lezzetlerin tescillenmesinin haksız kazançları engellediğine dikkati çeken Yumaklı, tescillerin ürünlerin pazarlama gücüne değer kattığını sözlerine ekledi.

Coğrafi işaretli ürünlerimizi korumak, sayısını artırmak ve gıda güvenliğini sağlamak için yeni teknolojileri kullanmaya devam edeceğiz.”